Sürdürülebilir Yetiştirme Sistemleri
Van der Knaap’ın AR-GE ekibi, topraksız organik yetiştiriciliği mümkün kılan sürdürülebilir bir yetiştirme sistemi geliştirdi. Geliştirilen organik reaktör proteinleri nitrat azotuna (NO3--N) dönüştürür. Reaktör ile üretilen besin çözeltisi stabildir ve içinde organik kalıntılar, mantarlar ve bakteriler bulunmamaktadır.
Azot
Kalıntı proteinler ve amino asitler organik reaktörde spesifik bakteriler kullanılarak nitrat azotuna (NO3--N) dönüştürülür. Toprakta yetiştiricilikte, organik maddeler toprakta bulunan bakteriler tarafından bitkilerin emebileceği azota dönüştürülmektedir. Bu süreç kontrolsüz olduğu için azot yetersizliği veya bazen aşırı azot fazlalığı görülmektedir. Organik reaktör ile üretilen besin çözeltisi damlatıcılar veya farklı suluma sistemleri ile uygulanabilir. Verilecek miktar ve uygulanacak saat bu şekilde yetiştiricinin kontrolündedir. Bitki yönetimi bu şekilde organik yetiştiricilikte de yapılabilir.
Avrupa mevzuatı
Organik besin çözelti sistemi Kuzey Amerika ve Kanada’da meyvelerinden faydalanan sebzelerin yetiştirilmesinde büyük memnuniyetle kullanılmaktadır. Avrupa’daki mevzuat ise bu konuda çelişmektedir. Bu şekilde yetiştirilen ürün, bu mevzuata göre organik olarak kabul edilmiyor. Yoksa substratta bitki yetiştirmenin avantajları bellidir. Toprakta yetiştiricilikte her zaman alt toprağa yönelik bir su ve besin emisyonu vardır. Substratta bitki yetiştirmede ise kullanılmayan su ve besin bir yerde toplanır ve bir daha kullanılır, ayrıca rekolte genellikle daha yüksektir.
Toprakta yetiştiricilik
Organik besinimiz toprakta organik bitki yetiştirenler tarafından da kullanılabilir. Bu yetiştiricilerin elde ettiği randıman çoğu zaman substrat kültüründeki randımanın %50-60’ıne denk gelmektedir. Organik besinimiz ile bu oran %80-90’a yükselebilir.
‘De Kas’ inovasyon merkezimizde yapılan denemeler
Son iki yılda ‘de Kas’ deneme ve test merkezimizde değişik sebze ve yumuşak meyve çeşitleri, organik reaktörümüzde üretilen besinleri kullanarak yetiştirdik. Bu denemelerde mineral besinle yapılan yetiştiriciliğin sonuçları, organik besinle benzeri şekilde yapılan yetiştiriciliğin sonuçları ile karşılaştırıldı. Organik besin ile yapılan yetiştiricilik, denemelerin hiçbirinde mineral besinle yapılan yetiştiricilikten aşağı kalmadı. Her durumda gelecek vaat eden sonuçları bazı durumlarda bile daha iyiydi!
Makro ve mikro nutrientler
Deneme sonuçları sadece büyüme ve üretim bakımından değerlendirilmedi. İçerik maddeleri ve tatlar arasındaki farklılıklar da incelendi. Genelde kullanılan besin çözeltisinde neredeyse her zaman altı makro nutrient ve altı mikro nutrient vardır. Organik besinde ise mikro nutrientlerin spektrümü oldukça daha geniştir. Tüm bu mikro nutrientlerin bitkide fizyolojik ve biyokimyasal olaylar gibi çeşitli olaylar meydana getirmesinden dolayı vitaminler, antioksidanlar ve karoten oranlarında fark görülmektedir. Bazı denemelerde organik şekilde yetiştirilen ve yetiştirilmeyen ürünlerin nutrientleri ve maddelerini karşılaştırarak inceledik. Domates ürünlerinde organik besin ile yetiştirilen domateslerin daha yüksek konsantrasyonda (içerik) maddeleri içerdiği ve daha iyi bir tada sahip olduğunu gördük. Organik şekilde yetiştirilen biberlerde yüksek vitamin B oranı gözlendi.
Organik şekilde yetiştirilen saksı çiçekleri
Sebze ve yumuşak meyve ile yapılan denemelerin yanı sıra organik reaktörde üretilen besin çözeltisinin uygulandığı saksı çiçekleri ile testler yapıldı. Organik besinde genel olarak, mineral besinde bulunan sodyumdan biraz daha yüksek sodyum oranı vardır. Bu nedenle sodyuma duyarlı bir bitki olan Calathea (Dua Çiçeği) deneme için seçildi. Organik besin ile yetiştirilen bitkiler ve mineral besin ile yetiştirilen bitkilerin arasındaki fark yok denecek kadar azdı. Farklı yetiştirilen bu bitkilerde, yaprak, taze ağırlık ve kök kalitesi nerdeyse birbirlerine eşit idi. Phalaenopsis ile yapılan denemelerde de Phalaenopsis’in organik reaktörde üretilen besin çözeltisi ile kaliteli köklenmesi ve yetiştirilmesinin mümkün olduğu görüldü.
Organik çözeltisi ile yapılan denemeler hakkındaki diğer yazıları e-bültenimizde okuyabilirsiniz.